Bulgaristan’da ‘dikkat hayvan çıkar’, Türkiye’de ise ‘dikkat kamyon çıkar’ yazıyor

Göksal Çidem, 11 Aralık Dünya Dağ Günü’nde yaptığı açıklanmada şu ifadelere yer verdi:
“Dağlar…

Büyük usta Aşık Veysel gözleri görmese de gönül gözüyle görüp söylediği “Orman yurdun temelidir Nesillerin evvelidir” demiş. Görmeyen gözleri ile dağların yeşilini değerini bilirken, gören gözler ne yazık ki, orman yeşilinin yerine başka yeşilleri görmekte, Kurdun kuşun yurdunu, yaban hayatının evini, çobanların ekmek kapısını, göçerlerin yaşam alanlarını görmemeye devam ediyor.

Yurdumuzu bir masal ülkesi yapan dağlar, dağlarımız birer birer elimizden kayıp gidiyor. Bir başka deyişle yaşamın temel kaynağı olan dağlarımız, insan eliyle milyonlarca yıllık yolculuklarının sonuna doğru hızla ilerliyor.

Tüm zamanların en yıkıcı türü olan insan, varlığını borçlu olduğu dağları peynir kalıbı gibi kesiyor, dinamitler patladıkça un ufak ediyor. İnsanoğlu bu gerçeğin farkına çoktan varmış olsa da çözüm için atılan adımlar ne yazık ki yıkım için atılanların çok gerisinde kalıyor.

Bugün 11 Aralık Uluslararası Dağ Günü. Türkiye’nin akılları zorlayan gündeminin arasında kaynayıp giden günlerden biri. Ancak bu boğucu gündemin arasından gerçeklere bakıldığında, hepimizin geleceğinin teminatı olan dağların çığlığının bir güne sığmayacağı ortada. Bu yüzden ülkenin dört bir yanında dağlarını korumaya çalışan insanlar var. Sayıları az da olsa Istrancalardan, Kaçkarlara, Toroslara, Kaz dağlarına kadar,  yaşamlarıyla bu toprakların umudu olan yürekler yaşamı korumak için atmaya devam ediyor…

Bizler de Trakya’nın akciğerleri,  su kaynağı Istrancaların sesi soluğu olmaya çabalıyoruz

DÜNYA NÜFUSUNUN YÜZDE 12’Sİ DAĞLARDA YAŞIYOR

Birçoğumuzun haberi bile olmasa da bugün ‘Uluslararası Dağ Günü.’ Dolayısıyla dikkatimizi dağlara çekmek istiyoruz. Dünya nüfusunun yüzde 12’si dağlarda yaşıyor. Yaban hayatının ise tamamına yakını dağlarda ve eteklerinde yaşam buluyor. Dünyadaki içilebilir su kaynaklarının yarısından fazlası ve temiz hava dağlardadır.  Dağlar, sürdürülebilir bir çevrenin temelidir. Burada varlığını sürdürmeye çalışan yabanıl hayat ve burada yaşayan insanların yaşamlarını sürdürmesi gelecek için çok önemli. BM tarafından 2002 yılından beri her yıl 11 Aralık’ta kutlanan dağ gününde, dağlarda yaşayan ve geçimini dağlardan sağlayan insan topluluklarının sorunlarına dikkat çekiliyor.

Ergenenin Istrancalardan doğduğu gibi dünyadaki bütün nehirler de dağlardan doğar. Dağdan doğan Ergene sanayi ile buluşunca öldü. İçindeki ve çevresindeki canlıları da öldürdü. Günümüzde dağlarımızın hali içler acısı.

Istrancaların bugünkü hali, enerji ve madencilik projeleri nedeniyle paramparça. Öncelikle bizler yenilenebilir enerjiye karşı olmadığımızı belirtmek isterim.

Ancak ormanın ortasına, doğal ve kültürel varlıklarımızın üzerine, ortasına ve tepesine dikilen RES ve Maden projelerine karşıyız. Bölgede yaşayan insanlarımızla birlikte, bilim ve hukukun destek ve katkılarıyla karşı olmaya devam edeceğiz.

Istrancalar Yaklaşık 3 milyon km2. 1/3 Bulgaristan’da, 2/3 ise ülkemizde. Sınırın diğer tarafı 28 yıldır Biyosfer rezervi olarak korunuyor. Bizde ise adına yatırım denen projelerle para(m)parça. Istrancalar’da sular kirleniyor. Sular ve orman barındırdığı hayat verdiği canlarla yok oluyor. Türler kayba uğruyor. Habitatlar parçalanıp orman bütünlüğü bozuluyor.

Özetle Bulgaristan Istrancasına girdiğinizde tabelalarda ‘DİKKAT HAYVAN ÇIKAR’  yazar. Türkiye tarafında ise ‘DİKKAT KAMYON ÇIKAR’ yazıyor. Aynı ormanın bir tarafında KAMYON, diğer tarafında ise HAYVAN çıkar yazıyor.

Koruma ve kullanma dengesi yok sayıldığı için de SERMAYE DAĞA ÇIKTI, DOMUZLAR İSTANBUL’A İNDİ.

Sermaye dağa çıktığı için, domuzlar İstanbul’da Boğaza, Kırklareli’nde pazara iniyor. Bodrum şehir merkezine geliyorlar.  Yaban hayatı yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlar yok edildikçe gidecek yeri kalmadı.

Dünya Dağlar Günü’nde, dağlarda yaşayanların temiz bir geleceklerinin olmasını diliyorum.”