Beklemek zor bir şey. Misafir beklersin gelir. Asker yolu beklersin gelir. Bir kadın dokuz ay on günde doğum yapar. Lafın kısası sayılı gündür gelir geçer. Erken doğum hariç. Doğumdan üç gün sonra da çocuğun adı koyulur. Bu ne ya böyle; Tekirdağ’ın ilçelerinde bir türlü belediye başkan aday adayları açıklanmıyor. Sanki Tekirdağ bulunmaz hint kumaşı. Neymiş, on dört aday adayı varmış. Normalde küçücük bir ilçe herkes birbirini tanıyor. Bu ilçede belediye başkanlığı yapmak mı zor? Hatta yapsan ne olur yapmasan ne olur.
Bir partiye sermayedarlar doldurulursa olacağı bu olur. Herkes birbirleriyle boy ölçüşüyor. Herkes bir şey olma derdine düşmüş. Olun bakalım hep birlikte göreceğiz. Geriye baktığımızda Saray ilçesinin 35 yıllık belediyesini biliyorum. Saray, iki ilçenin yıllardır abisi konumunda olduğu halde bu iki ilçe yılkı atı gibi dörtnala gelerek Saray ilçesini belediyecilik, teknoloji, siyaset ve spor yolunda çok geride bırakmıştır. Şunun şurasında seçimlere 60 gün kaldı biz hala açıklanmayan başkanlık adayını tartışıyoruz ve konuşuyoruz. Her mitingden ve toplantılardan sonra “Motorları maviliklere süreceğiz” şarkısını söyleyerek olmuyor bu işler.
Başta Saray ilçesi olmak üzere Tekirdağ’ın ilçelerinde ki CHP teşkilatları yeniden dizayn edilmelidir. Türkiye’nin köklü partisinin geçmişine ve geleceğine küçük hesaplar peşinde olan liyakatsiz ve ehliyetsiz kişiler tarafından küçük düşürülmesine asla izin verilmemeli. Siyasette yirmi yılını dolduranlar siyasi emekli olarak partiden uzaklaştırılmalıdır. Gençlik kolları ve Kadın kolları bir partinin en önemli iki koludur. Bu kollara baktığımızda partinin yorgun argın kişiler tarafından yönetilmeye çalışıldığını görebiliyoruz. Parti yönetimlerinden bahsetmek istemiyorum. Parti başkanları bireysel takılabiliyor. Alınacak kararlarda parti yönetim kurulunun görüşleri alınmıyorsa yönetim kurulu zaten yok hükmümdedir.
Şimdi adama sormazlar mı? Sorarlar tabi ki. Sandıkçı geldi saaaaandıkçı. Bakmak ister misiniz? Güzel sandıklarım var benim. Bu güne kadar yapılanlar havanda su dövmek gibi bir şeye benzedi. Duayen siyasetçi Süleyman Demirel’in söylediği gibi siyasette yirmi dört saat çok önemli. İşin ironik ve trajik yanını bir kenara bırakamayız. CHP Saray İlçe Başkanı pişmiş aşa su katmış mıdır? Katmıştır. Ama trajedi bununla sınırlı değildir. Kötü olayları, olumsuzlukları, felaketleri bunun yanında acıyı ve korkuyu beraberinde getirir. Bu durumda Saray CHP İlçe Başkanlığı aday adaylarının belirlenememesinde çok büyük bir rol üstlenmiştir. Saray ilçesi siyasette cadı kazanına dönmüştür. CHP demokratik yöntemlerle değil, çarpık bir sistemle başkan adayı belirlemeye çalışmaktadır. Türkiye’de despotizm meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır.
Ankara’ya gidip gelmeler, abiler ve dayılar ile görüşmelere ne oldu? Ben söyleyeyim hepsi çöp oldu. Kaldınız mı şimdi ortada dımdızlak, kaldınız tabi ki. Böyle kalırsınız yine üyenin eline. Şimdi yerelde ak koyun kara koyun belli olacak. Siyaset parti tüzüğüne göre yapılmadığı sürece bu çirkinlikler ve laçkalıklar yaşanmaya devam edecek ve bu yaşanılanlar ne ilk ne de son olacak. Saray’a sandık gelmesi “aklınızı başınıza devşirin” demek. Bu saten sonra Saray’da CHP’nin konkordato ilan etmesi hatta 2028 seçimlerine girmemesi gerekir.