Nazmi Metin yazdı: Saray’ımız

Nazmi Metin yazdı: Saray’ımız
Yayınlama: 28.05.2024
Düzenleme: 29.05.2024 10:29
A+
A-

Ülkemizin 922 ilçesi bulunmaktadır. Saray’ımızda bu 922 ilçeden birisi. Saray, Tekirdağ’ı Karadeniz’e bağlayan ilçe olma özelliği taşıması nedeniyle Saraylı vatandaşların yanı sıra çevre il ve ilçelerden yaz aylarında Kastro’ya insan akını yaşanıyordu. Yaşanıyordu diyorum çünkü Kastro artık hayal oldu. Yakın zamana kadar Saraylıların en gözde buluşma adresi olan Kastro turistik tesis haline getirildi. Öyle eskisi gibi elini kolunu sallayarak Kastro’ya giremezsin. Girmek istersen 300 TL’yi vereceksin öyle gireceksin. Bu durumda Saraylı vatandaşlar ya Kıyıköy’e belediye halk plajına ya da liman dedikleri plaja giderek denize giriyorlar.

Saraylıların ilgisizliğinden Kastro artık halk plajı olmaktan çıktı. Haftanın bir günü günübirlik çoluk çocuk deniz keyfimiz elimizden alınarak sermayedarlara verildi. Bizler sesimizi çıkartmadığımız sürece bize ait olan değerlerimiz elimizden tek tek alınarak ilçe merkezinde veya dışında bulunan parklara Saray halkını mahkum ediyorlar. Saray halkının hayalleri Kastro, gerçekler Galata Deresi’nin yanındaki Kent Park.

Saray’da fenomen veya popüler olacağım diye kimsenin hiç kimseye hava atmasına gerek yok. Bu küçücük ilçede herkes birbirini tanıyor. Zaten herkesin birbirini yakinen tanımasından abi, dayı, eş – dost ilişkilerin ön planda tutulmasından dolayı Saray’da birçok proje hayata geçirilemiyor. Bu yıllarca böyle devam etmiş olup kafa yapısı değişmediği sürece yıllarca da böyle devam edecek gibi görünüyor. İşte bu yüzden Saray’ın bir an önce abluka altından kurtulması gerekir.

Saray’a bu haliyle yeniden şehir planı uygulanması gerekir. Yıllarca çarpık kentleşmenin önüne geçilmediği gibi her gelen başkan bir önceki sistemi uygulayarak çarpık kentleşmenin devamına katkı koymuştur. Böylece özgür bir kent yerine labirent sokakları olan bir kentte vatandaşlar yaşamaya mecbur bırakılmıştır. Tabi ki Saray yeni kurulmuş bir kent değil ama elimizde ki malzeme bu diyerek elimizi kolumuzu bağlayıp oturacak halimiz yok.

Seçimin üzerinden bir buçuk ay geçti. Saray Belediye Başkanına hayırlısı olsuna gelenler daha bitmedi. Başkanı bir rahat bırakın artık çalışmaya başlasın, çünkü o kadar çok iş var ki nereden nasıl başlayacağına artık karar vermesi gerekiyor. Saray Belediye Başkanı “Akrabalarımdan hiç kimse belediye birimlerinde çalışmayacak” demişti. Başkan sözünü tuttu, ilk işi kız kardeşinin işine son verdi. Saray’da çarşamba günleri kurulan halk pazarının giriş ve çıkışlarına zabıta eşliğinde kontrol terazileri kuruldu. Pazar girişi Hamam Sokağına araç trafiğini yasaklamak için önleyici duba yapıldı. Ayaspaşa Caminin önü araç parkı olarak kullanılsa da daha çok oto satış galerisi gibi kullanılıyordu, yasaklandı.

Tabi ki Saray’ın en önemli sorunlarından olan araç trafiğine açık sokakların birçoğu tek yön yapıldı, peki uyan var mı? On kişiden iki kişi uyuyor geri kalanı takmıyor. Eğitim şart. Kentin en işlek caddesinde bulunan ahşap durağı bir önceki belediye başkanı koymuştu şimdi ki başkan kaldırdı yerine büyük şehir belediyesi duraklarından koyuldu. Saray halkı bir hafta heyecanla bekledi acaba yıllar önce kaldırılan saat yerine mi koyulacak diye, neyse acelesi yok oda yapılır. Ama en önemlisi 13.05.2024 tarihinde Saray Belediye Başkanlığının borç bilançosu halka teşhir edilmek üzere belediye binasının önüne asıldı. Vatandaş gelip geçtikçe seyrediyor. Ha bir de Ecevit Parkının Bülent ismi koyulmamıştı. Bülent ismi koyuldu, şimdi Bülent Ecevit Parkı oldu.

 

Saray Haber