Saray’da olduğu gibi Ülke genelinde CHP’de adaylık tartışmaları seçimin yapılacağı son güne kadar devam edecek. CHP Genel Başkanının ve yönetiminin değişmesiyle birlikte uzun yıllar CHP’de aynı isimler aday olduğu yerel yönetimlerde değişikliğe gidildi. Birçok partili bu durumdan memnun olurken birçoğu da memnun olmadı. Çiçeği burnunda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in talihsizliği kurultayın ardından yerel seçimlerin olması ve tüzük bilmez, kural bilmez parti başkanlarının da aday adayları için referans mektubu yazmaları da eklenince tam bir karnavala döndü. CHP’de artık siyaset yapmanın bir özel yanı kalmadı. Tam bir seanslık tiyatro perdesi gibi.
CHP Parti Meclisi toplantıları belediye başkan adaylarının belirlenmesinde gergin geçmektedir. Her ilin ve ilçenin kendine göre adayı hemşericilik, ağabeycilik gibi konulardan dolayı kaynaklanan bir sürü problem yaşanmaktadır. CHP bu yerel seçimlerden başarı ile çıkamadığı taktirde parti içinde bir deprem yaşanacağı herkes tarafından bilinmektedir. Hatta partide birçok üst düzey yetkililer çoktan gardlarını aldılar bile. Bu durumda ısrarla aday gösterilen kişiler kazanamadığı takdirde seçimden sonra cezalandırılacak mı? Partiden (Tanju Özcan) örneği gibi ihraç edilecek mi? Partililerin oylarını çöp ettiği için mahkemeye verilecek mi? Bu yukarıda bahsettiğim cezalar uygulanmadığı sürece parti içi kaos ve partiyi babasının malı görmeler devam edecektir.
Yerel seçimler sıkça tartıştığımız konuların başında gelirken 2024 yılı Mart ayı yerel seçimleri tartışmanın da üzerine çıktı. Bu yüzden siyasi kırgınlıklar dargınlıklar yaşanmaktadır. Bunun önüne geçmek mümkün müdür, değildir. Bu zaten siyasetin doğasında var. Varsın olsun ama bir oy içinde bu kadar yalvarılmaz ki. Nerede siyasi duruş. Belediye başkanlığını çokta fazla büyütmemek gerekir. Yerel seçimlerin kıran kırana değil sakin ve dostane bir şekilde yapılması gerekir. Yerel yönetim ne anlama geliyor hiç kimse bilmiyor ama aday oluyorlar. Burada ki amaç benim adayım seçilsin de ne olursa olsun mantığı yürütülmektedir. İşte bu yüzden Saray ilçesinin son beş yılda nüfusunun seksen bine çıkarak siyasi partilerin aile partisi olmasından kurtarılması ve partilerin yeni yüzlerle tanışması gerekir.
Belediyeleri sadece yol, köprü yapan, park ve peyzaj işleriyle uğraşan bir kurum olarak görmek yanlıştır. Belediyeler faaliyet gösterdikleri yerde öncelikli olarak halkın sosyal hayatından, ekonomik hayatına dokunmalıdır. Ne yazık ki günümüzde belediyecilik anlayışı adeta bir rant anlayışına dönüştürülmüştür. Sermaye belediyeciliğine karşı emekçilerden oluşacak halkçı ve sosyal belediyecilik için mücadele eden bir anlayıştan yana olmalıyız. Sosyal belediyecilikte kentler halkındır. Kentleri halk yönetsin propagandası yapılarak rantiye belediyeciliğinden bir an önce uzaklaşması çalışmaları başlatılmalıdır.
Yerel yönetimlerin halkla birlikte kurulması gerekir. Kapalı kapılar ardında yapılan ikili- sekizli gurupların anlaşmalarıyla sosyal belediyecilik olmaz. Halkların sermaye hakimiyetine karşı dik durarak halkçı belediyeciliğin ülke genelinde yaygınlaştırılmasına öncülük edilmesi gerekir. Halk için üreten, halkına hizmet eden belediyeler kurulmadığı sürece halkı sömüren belediyelerle ve onların başkanlarıyla mücadele vermek zorunda kalınacaktır. Saray’da Belediye Başkanlığı Aday Adaylığı ön seçimi 03.02.2024 tarihinde gerçekleştirildi. 14 aday adayının içinden Abdül Taşyasan CHP üyesinin 563 oyunu alarak Saray’a CHP’den Belediye Başkan Adayı oldu.