CHP Saray Belediye Başkan Aday Adayı Necati Sezer, “Hayırsız evladın babasından kalan malları satıp hayatını devam ettirmesi gibi belediyecilik olmaz. Belediyecilik mal satarak olmaz kaynak üreterek olur” dedi
Büyükyoncalı eski Belediye Başkanı Necati Sezer, CHP’den Saray Belediye Başkan Aday Adaylığını Çarşamba günü saat 14.00’de eski pazar yerinde geniş katılımlı bir aday tanıtım toplantısı ile Saraylılarla paylaştı.
Necati Sezer, aday tanıtım toplantısında yaptığı coşkulu konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“1989 yılında Büyükyoncalı’nın belde olmasından dolayı SHP’den aday oldum ve seçimi bir oy farkla kaybettim. Gençtik birazda cahillik ve beceriksizlik vardı. 1994’te Anavatan Partisi iktidarında partimizin bayrağını Büyükyoncalı’ya çekmeyi başardım. 2009’da tekrar iktidar partisinden belediyemizi devralarak CHP’nin bayrağını yeniden Büyükyoncalı’da dalgalandırdım. 2014’te Büyükşehir olmamızdan dolayı belediyemiz maalesef ki kapatıldı.
Neden aday oldum? Sevgili dostlar az bir zaman değil 1989’dan 2023’e. Artık bu saatten sonra bizden iş adamı olmaz bunu gördüm. Ömrünü siyasete adamış, ömrünü halkına hizmete adamış bir insan olarak, yeniden Saray’a güzel bir imza atarak halkımı mutlu etmek amacıyla aday adayı oldum. Ömrüm siyasetten ayrı geçmediği için tecrübe ve deneyim sahibiyim. Sizlerinde desteği ile çok başarılı olacağıma, olmaz denilenleri olduracağıma inanıyorum. Saray’ın ismini Mutlu Kent Saray olarak değiştireceğime inanıyorum. Eğer genel merkezim bu görevi bana verirse, Saray halkım da bana sahip çıkarsa inanın çok mutlu bir Saray vaat ediyorum.
Ben bu belediyeciliği çok iyi bildiğimi iddia ediyorum. Çünkü Büyükyoncalı Belediyesi, zamanında çevre belediyelerde örnek gösterilen bir belediyeydi. Disiplin anlamında, dürüstlük anlamında, hesaplarının tutması anlamında, ufacık imkanlarla büyük hizmetler verme anlamında örnek gösterilen bir belediyeydi. Bu örnek belediyeciliği Saray’da yeniden hayata geçirmek istiyorum.
Sizlerin desteği ile göreve gelirsem ilk olarak 1-2 aylık süreçte belediyemizdeki sistemi oturtmayı, belediyemize kurumsal bir yapı kazandırmayı ve belediyemizi halkın kabul edebileceği bir hale getirmeyi hedefliyorum. Bütçeyi görmek, yeni kaynakları nasıl yaratacağımızı hesaplamak için 2-3 aylık bir süreye ihtiyacımız olacak. Bu süre zarfında Saray’a hizmet etme şansımız yok çünkü ne devralacağımızı bilmiyoruz. Yeni gelen belediye başkanı kim olursa olsun halkımızın ona en az üç ay zaman vermesi gerekiyor. Bunları tecrübelerime dayanarak söylüyorum.
En büyük kaynağımız Büyükşehir Belediyemiz olacaktır. Büyükşehir Belediyesinin bütçesi Saray’ı Paris yapacak güçtedir. Sadece bilinçli bir belediye, üreten bir personel, disiplin ve kurumsallık ile proje üretme ekibinin çok güçlü ve bilinçli olması gerekiyor. Saray merkez ve tüm köylerimize ayrım yapmaksızın, eksikleri tespit ederek sıcak ilişkilerimizle ve samimiyetimizle projelerimizi programa aldırıp Büyükşehir yatırımlarının Saray’a gelmesini sağlamak önceliğimiz olacaktır.
Tüm muhtarlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla ve belediye meclisimizle birlikte ortak kararlar alarak yol haritamızı çizeceğiz. Ayrım yapmaksızın tüm hemşehrilerimize eşit hizmet sunacağız. Siyasi partilerin temsilcileri ile kardeşçe ilişkiler kuracağız. Devlet yatırımlarının Saray ile buluşmasını sağlayıp, Saray’ın güzelleşmesi için herkesin katkısını alacağız. Kimsenin kimseye düşman olmadığı, esnafıyla barışık, emeklisi ile barışık, emekçisi ile barışık, ticaret erbabıyla barışık, yatırımcısı ile barışık bir belediye düzeni kurmayı hayal ediyorum. Biz kavga etmeye gelmiyoruz, herkesi barıştırmaya, belediyenin korkulan bir yer olmadığını anlatmaya geliyoruz.
Sizler olmadan, halk olmadan siyasetçi olabilir mi? Biz şimdi belediye başkanı olmak için kapı kapı dolaşıp sizlerden oy dileneceğiz sonra da koltuğa oturunca birden değişeceğiz. Burada önemli olan değişmemektir, adam olabilmektir. Ben bunu iki dönem halkıma ispat ettim, değişmedim. Sende bir şey yoksa koltuk sana bir şey vermez. Mütevazilik, halka karşı sevgi bir kere içinde olacak. Hepsinden önemlisi belediye başkanı dürüst olacak. O belediyede harcanan paranın her kuruşu kundaktaki bebeğin hakkıdır. Önce buna riayet edeceksin. Benim on sene riayet ettiğim gibi.
Hayalim Mutlu Saray. Kimsenin kimseye düşman olmadığı, kavga etmediği, belediye ile halkın, esnafın, herkesin barışık olduğu, çekinmeden belediyenin sorunlarını halkla tartışılabildiği, halkın talepleri doğrultusunda hizmet akışının devam ettiği bir belediyecilik hayal ediyorum.
Bölgemiz halkı ağırlıklı olarak emekçi insanlardan oluşuyor. Bu nedenle önceliğimiz emekçiler olacak. Emekçi kardeşlerimizi kışın soğuktan yazın da sıcaktan koruyacak, rahat etmelerini sağlayacak bekleme alanlarını ve durakları hayata geçireceğiz. 7500 TL maaşla hiçbir şey yapma şansı olmayan emeklilerimize gönül rahatlığı ile çay ve kahve içebilecekleri sosyal ortamlar yaratacağız. Bunlar çok ufak şeyler ama oldukça da önemli şeyler.
Saray’da harika bir nimetimiz, termal suyumuz var. Geçmiş dönemdeki başkanıma teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Onun sayesinde ilçemiz bir otel sahibi oldu ama halkımız ne düzeyde faydalanıyor bunu bilmiyorum. Termal su velinimet benim gözümde. Ben biraz atak adamım büyük projelere imza atmaktan korkmayan bir adamım. Termal su doğru bir şekilde değerlendirilirse Saray’ın ekonomisini patlatır. Bu kadar da iddialıyım. Tabi ki tek Saray Belediyesi ile değil. İBB ile Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ile ortak projeler yaparak Saray’a Tarım Organize Sanayi Bölgesi kurmayı hedefliyorum. Bu bir hayal değil sadece istemekle başarılabilecek bir şey bu. Saray termale dayalı Tarım OSB’yi kurduğunda Antalya Kumluca‘nın rakibi olur. Saray İstanbul’a 80 kilometre uzaklıkta. Antalya ise 1200 kilometre uzaklıkta. Tarım OSB demek yeni iş kolları, yeni iş kapıları yeni ekonomiler demektir. Bu ekonomin halka yansıması da büyük olur. Belediyemiz Tarım OSB’nin halinden gelen parayı harcamaya yer bulamaz. Hayırsız evladın babasından kalan malları satıp hayatını devam ettirmesi gibi belediyecilik olmaz. Mal satarak belediyecilik olmaz, kaynak üreterek belediyecilik olur.
Harika bir kültür merkezimiz var ama gençlerimize yönelik hiçbir sosyal aktivitemiz yok. Göreve gelirsem Kültür Merkezimizi ve Kent Parkımızı geçlerimizin talepleri doğrultusunda işlevsel hale getireceğiz. Özellikle Kültür Merkezimiz bir eğitim yuvası olacak.
Saray Belediye Başkanı ve meclis üyeleri her şeyi bilemez. Türkiye’de güzel olan neyse eşdeğer uygulaması Saray’da yapılacak. Yıllardır hayalini kurduğum bir projem var o da trafiğe kapalı bir cadde. İnsanların sosyalleşebileceği, caddedeki esnafın para kazanabileceği bir cadde hayal ediyorum. Harika bir kent meydanı hayal ediyorum. Saray’ı artık şehirleştirmek istiyorum, bu köylülükten kurtarmak istiyorum. Ve bu vizyonun bende olduğunu biliyorum. Hepiniz beni iyi tanıyorsunuz. Ben söz verdim mi mutlaka yaparım.
Çok önemli gördüğüm iki proje daha var. Bunlar da evde bakım hizmeti ile kreşler. Kadınlarımızın iş yaşamına katılması için bu iki konuya büyük önem veriyorum. Göreve geldiğimizde hayata geçireceğimiz ilk projeler arasında yer alacaklar.
Aldanmadan, aldatmadan, herkesin hakkını teslim ederek, haksıza asla teslim olmadan beraber başaracağız. Tüm aday adayı arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Sonuca saygılıyım, partimizin neferiyim. Katılımlarınız için bu güzel ortamı yarattığınız için siz değerli dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.”