Onur Aydınoğlu: Saray’ı açmak lazım

Onur Aydınoğlu: Saray’ı açmak lazım
Yayınlama: 22.10.2021
A+
A-

Saray’ın en önemli sorununun imar olduğunu dile getiren Saray Belediye Meclis Üyesi Onur Aydınoğlu, “Saray’ın önemli sıkıntısı Çarşı’ya kilitlenmiş olması. Bunu değiştirmek siyasilerin elinde. Yeni yaşam alanları ile birlikte merkezdeki yoğunluğu dışa doğru açmak gerekiyor. Bugün bakıyorsun servis araçları aynı yerden kalkıyor, insanlar aynı yerde geziyor, aynı parkta oturuyor, aynı yerde alışveriş yapıyor. İnsanlar istemsizce birbiriyle çakışıyor. Bu durumu bir plan dahilinde değiştirmek gerekiyor.  Bunları Özgen Başkan’la da konuşuyor, tartışıyoruz. Ama bu değişim hemen olabilecek bir şey değil” dedi

Saray Belediye Meclis Üyesi Onur Aydınoğlu ile 2.5 yıllık meclis üyeliği serüvenini ve Saray Belediyesi’nin bu süre zarfında yaptıklarını ve yapamadıklarını konuştuk. Aydınoğlu’nun sorularımıza verdiği cevaplar şu şekilde:

Saray Belediye Meclis Üyesi olarak 2.5 yıllık görev sürenizi iyisiyle kötüsüyle geride bıraktınız. Bu dönemi hem kendi açınızdan hem meclis açısından hem de Saray Belediye Başkanı Özgen Erkiş açısından nasıl değerlendirirsiniz?
Ne kadarda siyasetin içerisinde olsak da, belediyenin içindeki işleyiş, bürokrasi çok farklı temellere dayanıyor. Bazı durumlar dışarıdan göründüğü gibi asla değil. Belediye hizmetleri açısından bence 2.5 yılda tamamlanmış bir altyapıdan sonra yollar kısmında hizmet açısından bir sıkıntı kalmadığını söyleyebilirim. Yıllardır problem haline gelen yollar en azından ilçe merkezi açısından büyük oranda tamamlandı. Bunun dışında Saray, sosyal ve kültürel etkinliklerde önemli bir ivme kazandı. Araya pandemi girmesine karşın gerek doğa etkinlikleri gerekse de öğrencilere yönelik kurslarla belediye olumlu bir yol izledi.

Kendi performansımı değerlendirecek olursam, siyaset de meclis üyeliği de aslında hayatın ta kendisi gibi. Bazı şeyleri adım adım öğreniyorsunuz. İki buçuk yılda önemli tecrübeler biriktirdik. Tabi ki eksiklerimiz oldu ama meclis üyeleri olarak dik bir duruş sergilediğimizi söyleyebilirim. Saray’ın menfaatleri açısından bireysel değil toplumsal, hiç kimseyi ayırmadan, zengin fakir ayrımı yapmadan önemli kararlara imza atıyoruz. İki buçuk yılda ayrımcılığa prim vermediğimiz bu tavrın kendi açımdan en önemli kazanım olduğunu söyleyebilirim.

Özgen Başkanı da performans açısından değerlendirdiğimde onun tecrübe edindiği bir dönemi geride bıraktığını söyleyebilirim. Pandemi süreci belediyelere olumsuz yansıdı. Özellikle İller Bankası paylarının kesilmesi süreci daha da zorlaştırdı. Bu açından Özgen Başkanın bazı konularda gereksiz eleştirildiğini de düşünüyorum. Belediye Başkanlığı dışarıdan çok kolay bir iş gibi görülüyor ama o koltuğa oturanlar, sorumluluğu üzerine alanlar bu işin zorluğunu yaşayarak görüyor. Zaten bizim ekipten beklenti çok yüksekti. Bu beklenti yüksekliği aynı şekilde eleştirilerinde aynı yükseklikte olmasına neden oluyor. Ben her zaman söylüyorum, Özgen Başkanın tek hatası belediyedeki personel sayısının fazlalığı. Bunu kendi de ifade ediyor. Onun dışında başkanın çok da eleştirilebilecek bir durumda olduğunu söyleyemem.

Kamuoyunda Saray Belediye Başkanı Özgen Erkiş’in Belediye Meclis Üyelerini yeterince dikkate almadığı yönünde bir görüş var. Siz bu görüşe katılır mısınız?
Meclis üyelerinin görev ve yetkileri kısmının iyi bilinmesi gerekiyor. Belediye Başkanımızın meclis üyelerini dikkate almamak gibi bir tasarrufu yok, olamaz da.  Biz meclis üyeleri olarak görev ve sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Grup toplantılarında ve komisyonlarda önemli kararlar alıyoruz. Bugüne kadar komisyonlarda aldığımız kararların sadece bir ikisi ret olmuştur. Yani Özgen Başkan bu kararlara saygı göstermiş ve her zaman olumlamıştır. Meclis üyelerine güvenmeyen, dikkate almayan bir belediye başkanı böyle bir tutum içinde zaten olmaz. Bizi dikkate alıp almaması siyasi görüşler üzerinden değerlendirilebilir. Yoksa mecliste alınan kararlarda Belediye Başkanımız bizi yüzde yüz dikkate alıyor.

Peki, siz Saray Belediye Başkanı Özgen Erkiş’i yeterince eleştirebiliyor musunuz?
Aile içindeki tartışmalar ve kavgalar dışarıya yansımaz. Biz de CHP grubu olarak mecliste bir aileyiz. Aile içinde farklı görüşler dile getiriliyor, tartışmalar yaşanıyor, sonucunda kararlar alınıyor ve meclis toplantısına öyle gidiliyor. Özgen Başkan oluşturulan algının aksine eleştiriye açık bir insan, pek tabi ki seviyeli olmak kaydıyla. Grup toplantılarında veya birebir görüşmelerimizde tavrımızı ortaya koyarak görüşlerimizi açıkça ve gönül rahatlığıyla dile getiriyoruz. Çünkü partimizden ve halkımızdan aldığımız bir güç var. Bu gücü yanlışa yanlış demek için her zaman kullanıyoruz.

Belediye Meclis Üyelerinin belediye personeli üzerine bir etkisi var mı? Belediye personeline istediğinizi yaptırabiliyor musunuz?

Bürokrasinin işine karışmak istemiyoruz. Belediye Meclis Üyelerinin belediye çalışanları üzerine hiçbir yaptırımı ve talebi olamaz. Bu meclis üyelerinin görev ve yetkilerini belirleyen kararnamede açıkça ifade edilmiştir. Vatandaş siyaseti genelde işine geldiği gibi biliyor. ‘Sen belediye meclis üyesisin benim işimi çöz’ diyor. Bunun ne kanunen ne de hukuken bir karşılığı yok. Vatandaş meclis üyelerine kişisel ve toplumsal sorunların çözümü için mutlaka talepte bulunuyor. Burada bizim önceliğimiz toplumsal meselelerin Saray yararına, Saray’da yaşayan vatandaşların yararına çözümüdür. Bunun yanında kişisel sorunlarla da ilgilenmek durumunda kalıyoruz. Biz bu sorunu bir bürokrata bir çalışanda değil de, siyasi seçilmişlere iletmek durumundayız.

Saray’ın kanayan yaralarında birisi de İmar sorunu. Son durumu nedir, ufukta çözüm var mı?

Saray’ın en büyük sorunlarında birisi İmar. Özgen Başkan bu konuda çok fazla tepki alıyor ama başkanımız İmar sorununu elinde saatli bomba gibi buldu. Önceki dönemden gelen İmar planları biz müdahale edemeden onaylandı. Bu meclis revize planlarla, bazı bölgeleri plana dahil ederek bir nebze olsa da rahatlama yaratabilir. Ama bu çalışmanın da bugünden yarına hayata geçmeyeceği, biraz uzun süreceği ortada.

İmar Planlarında yapılacak düzenlemeler ile Saray doğasıyla, temiz havasıyla Çorlu, Kapaklı ve Çerkezköy’de çalışan insanların yaşam alanı haline gelemez mi?
Duble yolla birlikte Kapaklı 10, Çerkezköy 15 dakika mesafe uzağımızda. Ben de insanlar Saray’da yaşasın Çerkezköy ve Kapaklı’da çalışsın diyorum. Bunun için Saray’da yatay imar devam etmeli, yeni turizm alanları açılmalı, villa tipi bahçeli evlerden oluşan yaşam alanları belirlenmelidir. Bu konuyu Özgen Başkan’la da görüşüyoruz. Saray’da yeni yaşam alanlarıyla birlikte yeni çekim merkezleri de oluşturmak gerekiyor. Saray’ın önemli sıkıntısı Çarşı’ya kilitlenmiş olması. Bunu değiştirmek siyasilerin elinde. Yeni yaşam alanları ile birlikte merkezdeki yoğunluğu dışa doğru açmak gerekiyor. Bugün bakıyorsun servis araçları aynı yerden kalkıyor, insanlar aynı yerde geziyor, aynı yerde parkta oturuyor, aynı yerde alışveriş yapıyor. İnsanlar istemsizce birbiriyle çakışıyor. Bu durumu bir plan dahilinde değiştirmek gerekiyor. Bunları kendi aramızda konuşuyor, tartışıyoruz. Ama bu değişim hemen olabilecek bir şey değil. Bence adım adım hayallerimizi önümüzdeki 10 yılda hayata geçirebiliriz. Siyasete devam edersek.

Seçim öncesi dağıtılan beyannameler, verilen sözler vardı. 2.5 yılda bu sözlerin ne kadarı yerine getirildi? Kalan 2.5 yılda hangi sözler yerine getirilecek?
Biz seçimden önce bir beyanname hazırlamış, eğer seçilirsek şu şu maddeleri hayata geçirmeye taahhüt ediyoruz demiştik. Zaman zaman vatandaşlarımız bu beyannameleri bizlere hatırlatıyor. Kültür Merkezinin açılmasıyla birlikte pazar yeri mecburen taşınacak. Bu açıdan Saray’a iz bırakacak çalışmalar başlamıştır diyebiliriz. Keza mesire alanları çalışmaları. Saray turizm potansiyeli olan bir ilçe olduğu için bu alana yatırım yapmak bence çok doğru bir tercih. Bu alanların daha fazla artırılması ve aktif hale getirilmesi gerekiyor. Bugün baktığımızda Özgen Başkan bu işin ceremesini çekiyor ama üç beş yıl sonra Özgen Başkan buraları iyi ki almış Saray’a kazandırmış denilecek. Bu açıdan turizm çalışmaları Özgen Başkan’ın Saray’daki en önemli imzası olabilir. Evet, 2.5 yıl pandemi nedeniyle rölanti de geçti ama önümüzdeki 2.5 yıl projelerin peş peşe hayata geçtiği bir dönem olabilir.

Saray’da öncelikli olarak rekreasyon alanı projesinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Ben Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı projeyi gördüm. Gerçek anlamda Saray’ın çehresini değiştirecek bir proje. Orada fark yaratan bir sosyal alan yaratılabilir. Saray’da böyle bir alana büyük bir ihtiyaç var. Çünkü Saray’daki devlet kurumlarında çalışan insanlar yeterli sosyal alanlar olmadığı için Saray’da yaşamak istemiyor. Bu projeye devlet yatırımlarının da hızlıca eklenmesi gerekiyor. Gençlik Merkezi yapılıyor ama yetmez. Sözü verilen Kapalı Spor Salonu ve Yüzme Havuzunun bir an önce yapılması için gerekli görüşmeler yapılmalı, gerekirse kamuoyu baskısı oluşturulmalı. Saydığımız bu projeler hayata geçtiğinde Saray’da gözle görülür bir değişim yaşanacaktır.

Peki ya Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin Saray’a yaptığı yatırımlar sizce yeterli mi?
Saray’ın hizmet alanın çok büyük olması başlı başına büyük bir sorun. Saray’ın hizmet alanı Çerkezköy ve Kapaklı’dan daha büyük. Kastro’dan Beyazköy’e kadar hizmet götürmek zorunda olduğun için ortaya sorunlar çıkıyor. Aynı hizmeti bugün Çerkezköy Belediyesi de yapmaya çalışsa giderleri o kadar artacaktır. Biz az gelirle çok hizmet götürmeye çalışıyoruz. İller Bankası payı yüzölçüme göre değil de nüfus ağırlıklı belirlendiği için bu sıkıntıyı hep yaşıyoruz. Kim istemez ki Saray’ın daha fazla yatırım almasını. Saray, Tekirdağ merkeze uzak olduğu için, sanayisi olmadığı için, nüfusu Süleymanpaşa, Çorlu, Çerkezköy ve Kapaklı’ya göre daha az olduğu için hizmetten de biraz uzak kalıyor.

Saray Otogarı ve Safaalan’daki turizm alanın satışı son günlerin en çok konuşulanları arasında. Bu iki konuda son durum nedir, siz bu iki meseleye nasıl yaklaşıyorsunuz?
Saray Otogarı 2014 yerel seçimleri ile birlikte Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine geçti. Ben ilk önce otogarın Saray Belediyesi bünyesine tapusuyla birlikte alınmasını istiyorum. Kendi yerimizi kendi elimizle zamanında vermişiz. Öncelikle otogarı tekrar geri kazanalım. Ondan sonra gerekirse belediye meclisi toplanır ne yapılacağına karar verir. Orası 2.5-3 dönüm bir yer. Altı otopark olacak şekilde Belediyeye gelir getirecek projeler hayata geçirilebilir.

Safaalan Mahallesindeki turizm alanı satılacaksa bütün olarak değil de parsellenerek satılmasını daha doğru buluyorum. Orası tek parsel olarak satılsa bir kişi alır ve bunun getirisi az olur. Parsellenip satılırsa hem daha fazla gelir elde edilir hem de Safaalan’da yaşayanlarda oradan parsel alabilir. Zaten Saray Belediyesi’nin de bu konuda çalışması var. İki üç ay sonra konu meclise gelir. Benim ‘Safaalan’a bir şey yapılırsa bu satışa destek veririm’ gibi bir yaklaşımım yok. Zira oradan 95 parsel çıkıyor ve 30-35 milyon TL gelir bekleniyor. O parayla sadece Safaalan’a değil Saray’ın bütün mahallerine hizmet edilir. Belediye şuanda bile hizmet için imkanlarını zorluyor. Bu para kasaya girdiğinde bekleyen projeler sırasıyla hayata geçecektir.

Önümüzdeki döneme dair hedefleriniz nelerdir?
Her insanın hedefleri vardır. Ben CHP örgütü içinde yetişmiş, babadan siyasetçi birisiyim. CHP için benim her zaman hedeflerim olmuştur bundan sonra da olacaktır. Öncelikli hedefim kalan 2.5 seneyi insanların takdirini kazanarak bitirmek. Halkın teveccühü olursa partim bana görev verirse siyasete devam etmek istiyorum. Biz talep edeceğiz, partimiz CHP karar verecek, yolumuza ve hedeflerimize daha güçlü şekilde yürüyeceğiz.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Saray Haber