TÜİK, işçiye yeni yılda “açlık” önerdi

Açıkladığı verilerle tartışma konusu olan ve iktidarın istediği ‘rakamları’ açıklamakla eleştirilen TÜİK’in açlık sınırında asgari ücret önerisi şaşırtmadı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantısında TÜİK’in asgari ücret önerisi masaya geldi.

TÜİK’in “mevcut ekonomik koşulları dikkate alarak” verdiğini söylediği öneri 2 bin 792 lira oldu. TÜİK’in açıklaması görünüşte patronlar ve işçiler arasında masada “tarafsız” durumda olan devletin kurumu olduğu için sonuçta belirleyici oluyor. Ancak tıpkı hükümetin gibi TÜİK de bu önerisiyle devletin patronlardan taraf olduğunu gösterdi.

TÜİK HALKLA ALAY MI EDİYOR?

Türkiye’de Kasım ayı verilerine göre açlık sınırı 2 bin 516 lira…

Yani TÜİK’in önerisi emekçiler için açlık sınırının sadece 276 lira üstünde.

Ancak söz konusu miktar, ocak ayında tüm vergi kalemlerine gelecek zamlarla birlikte daha ocak ayında buharlaşacak.

Yani asgari ücret daha yılın ilk aylarında yeniden açlık sınırının altına düşecek.

Geçtiğimiz yıl aralık ayında Türkiye’de açlık sınırı bin 941 lirayken açıklanan asgari ücret 2 bin 324 lira olmuştu.

Yani bu sene 276 lira olan aradaki fark geçtiğimiz sene 383 liraydı.

Üstelik yeni yılın ilk ayında gelen zamlar sonrası açlık sınırı 2 bin 219 liraya ulaşmış, sonraki ay ise açlık sınırı yeniden asgari ücretin üstüne çıkmıştı.

TÜİK’İN VERİLERİ GÜVENİLİR Mİ?

Açıkladığı baskılanmış enflasyon verileri dahi AKP iktidarı tarafından fazla bulununca başkanı görevden alınan, yerine Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürünün eşinin atandığı TÜİK’in açıkladığı veriler uzun yıllardır tartışma konusu.

Eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir, başkanlığı boyunca kendisine Gelir İdaresi’nden veri gelmediğini belirterek, verilerin açıklanmadan önce eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a gönderildiğini söylemişti.

Aydemir’in bu açıklaması, TÜİK’in nasıl hareket ettiğinin de özeti olmuş oldu.

TKP’DEN TEPKİ GELMİŞTİ

Yeni asgari ücretin belirlenmesi için görüşmeler sürerken, TKP’den “Emekçiler ‘asgari ücret’ zokasını yutmaz! İnsanca yaşanabilecek bir ülke için mücadeleye!” başlıklı bir açıklama gelmişti.

“Hep beraber işçiye kaşıkla verip kepçeyle almanın hesabını yapıyorlar. Asgari ücret artışından daha fazlasını patronlara aktarmaya devam edecekler. Koç, Sabancı, Cengiz, Limak vd. sermaye grupları ellerini ovuşturup mizanseni izlemektedir” denilen açıklamada, şu ifadeler yer almıştı:

Salgında milyonlarca emekçi, ücretsiz izne gönderildiği ve patronlar kısa çalışma ödeneğinden faydalandığı için asgari ücretin çok altında bir gelirle yaşamak zorunda bırakılmışlardır.

Esnek ve kısmi zamanlı çalışmanın yaygınlaşması da ücretlerin bir kısım çalışanlar için asgari ücretin altına inmesine yol açmıştır.

Kayıtdışı çalışan emekçiler ise yıllardır asgari ücretin altında kazanmaya ve bu zor koşullarda hayatını idame etmeye çalışmaktadır.

Sadece işsizler değil, çalışmakta olan ya da işsizden sayılmayan geniş kitleler açlık sorunuyla karşı karşıyadırlar. Yoksulluk sınırı 8 bin TL’nin üzerine çıkmıştır.

Bu gerçekler ortadayken, muhalefetin de belirlenecek asgari ücret için yoksulluk sınırının yarısına dahi ulaşmayan rakamlar önermesi utanç vericidir. Hep birlikte asgari ücret mizanseninde rol kapma yarışına girmişlerdir.

Ücretin asgarisi için mücadele edilmez.

TKP emeğiyle geçinenleri; insanca yaşanabilecek, herkesin çalışma hakkının olduğu, eğitim, sağlık, barınma ve ısınma gibi en temel hakların ücretsiz ve eşit olarak sağlandığı bir ülke için mücadeleye çağırmaktadır.